top of page
Yazarın fotoğrafıHarika Gülnur Varol

Ölüm

Güncelleme tarihi: 2 Eki 2020

Ölüm de tıpkı yaşam gibi güzeldir. Mevlana’nın en sevdiğim sözlerinden biri de: “Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur…” Dünya telaşı içerisinde sanki hiç ölmeyecek gibi geçici heveslere kapılarak Allah’ı unuttuğumuz anlar yok mu? Duyar gibiyim sizleri: Var… Ayrıca insanlığın yoğun bir şekilde yaşadığı ölüm korkusu da birçok araştırmacı ve düşünür tarafından şöyle açıklanmıştır: “İnsanların ölümü bir boşluk, bir yokluk olarak algılaması…”

Ben böyle düşünmüyorum. İlizyonik bir şekilde hayatın içinde tam manası ile gerçekleri bilemesek de yüksek benliğimizin unutmadığı her şeyi hissederiz ve algılarız. Dolayısı ile bilmediğimiz bir şeyden neden korkalım ki? Ölümü bildiğimizi düşünüyorum. Ölüp ölüp dirilerek yılanın kuyruğunu soktuğu gibi dönüyor olabilir miyiz?


Ölüm, ruhun bedeni birden terk etmesi hâlidir. Ruhun kafesinden çıkması ve artık serbest kalması hâlidir. Bedenden tamamen ayrılmak ruhun kalıcılığına tesir etmez, ruhun varlığına zarar vermez ve ruhun mahiyetini bozmaz. Çünkü ceset, ruh ile ayakta duruyor olsa da ruh, ceset ile ayakta duruyor değildir. Birileri bizlere artık bunları kolaylıkla anlatabilmeli ve daha da hızlı uyanışlar yaşamalıyız, diye düşünüyorum. Yıllardır hep duyarım, “Allah’ım ölünce sırat köprüsünden kolaylıkla geçmek nasip olsun…”, “Peygamber efendimize komşu et…”, “Sorgu sual esnasında otuz iki farz sorulacak aman ezberleyelim!” veya “Namazı tam kılalım da sorgumuzu rahat geçelim…” gibi… Birçoğumuz bunlara benzer bir dolu şey duyduk değil mi? Biliyorsunuz ki, akaşa kayıtlarımızda her saniye tutulmaktadır. Ölüm gerçekleşince ruh varlığımıza bir kereye mahsus hayatımız saniye saniye izletildiğine dair birçok veri var. Bu alan sorgu anı olduğu için hayatımız izletildikten sonra, ruh varlığı tekâmül ettiği alanlara sevinerek tekâmül edemediği konularda ise son derece üzülüp ıstırap çektiği ve bu alanda “Şimdi ne yapacaksın?” diye sorulduğunda ölümsüzlüğü seçmek yerine ölüp ölüp dirilme kulvarını seçerek tekrar bedenlenmek isteyebilir.

Ruh, tekrar bedenlenmek isterse bedenlenmek için ilk yaratıldığı yer olan öte âlem dediğimiz, öte aleme gider.

“BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Günahkârlar, Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş olarak şöyle derken bir görsen: Rabbimiz, gördük, duyduk, geri gönder bizi ki, barışa, hayra yönelik iyi işler yapalım. Artık kesin olarak inanıyoruz…”

551 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ruh Nedir?

TEKÂMÜL NEDİR?

Comments


bottom of page