“Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi,
kendisini durmadan takip eden gündüze katan güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir.”
Kâinat ve dünyanın yaratılması çok detaylı ve uzun bir konu olmakla beraber, içinde birçok SIR da saklamaktadır.
“Allah dünyayı yedi zaman üzere yarattı. Bunlardan her devir, zamanını Allah’tan gayrısının bilemeyeceği uzun bir süreçtir. İnsanın yaratılmasından önce altı devir geçmiştir. Âdem’in (as) yaratılışından kıyamete kadar bir devir geçecektir.” buyurmuştur.
Bu devirler ise; Gaz dönemi, ateş dönemi, kabuk bağlama dönemi, toprağın oluşması dönemi, bitkilerin oluşma dönemi, hayvanların oluşma dönemi, insanın yaratılma dönemi olmak üzere yedi dönemdir.
“O, biri diğeri ile tam bir uyum içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman olan Allah’ın yaratmasında hiçbir çelişki ve uyumsuzluk göremezsin. İşte gözünü çevirip gezdir herhangi bir çatlaklık, bozukluk ve çarpıklık görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir. O göz uyumsuzluk bulmaktan umudunu kesmiş bir hâlde bitkin olarak sana dönecektir.”
Yeri ve gökleri yaratan yüce Allah, ruh varlıklarını yaratmadan da onların yiyeceğini ve içeceğimizi yaratmış olduğunu gösteren bir ayette şöyledir:
“BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
And olsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada geçiminize yarayacak nimet ve imkânlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz!”
Bu muhteşem ayetten de anlaşıldığı gibi, hayatımızı kolaylaştıran şeyler saymakla bitmez, kendimize sunni mutluluklar ve sunni ihtiyaçlar belirleyerek ölene kadar dünyada rızkımız olduğunu unutup, parasız veya muhtaç kalacağız korkusu ile hayatımızı ne de çok çıkmaza sokuyoruz… Hem Allah’tan istiyoruz hem ona teslim olamıyoruz. Şükür konusunda ise yetersiz olduğumuzu düşünüyorum. Bolca şükretmeliyiz sahip olduklarımıza… Keder ve üzüntülerimiz içinde “Bu kederi hangi sebeple yaşıyorum?” diyerek tövbe etmeliyiz. Şunu unutmayın, dışarıda olup biten bir şey yok; her şey içimizde…
Bilinmesi gereken en önemli konu, ruhlar var olmadan erzak âleminin yaratılmış olmasıdır.
Comments