VE SİZE İÇSEL VERDİKLERİ GÜDÜLER
BİR RAKAMI: Hayat amacı gerçekleştirme yolu içerisinde ana kulvarınız veya yan kulvarınız bir rakamını veriyorsa yaratıcı enerjinizi pozitif bir biçimde dışa vurmak üzere buraya gelmiş bulunmaktasınız. Bu sebep ile özellikler ana kulvarınızda bir rakamı varsa içgüdüsel daima her alanda lider olma isteğiniz olacaktır. Ancak İyi bir lider olabilmeniz için önce kendinizin ışık olması gerekmektedir. Şayet adil ve bilge bir yönetici olursanız Rab sistemi sizi izleyerek yan kulvarınızda bulunan ödülü size sunacaktır.
İKİ RAKAMI: Ana kulvarlarında veya yan kulvarlarında 2 rakamına rastlarsanız, işbirliği ve denge demektir. İkinci çakra üzerinde çalışan bireyler, sorumluluklarının sınırlarını belirlemek ve başkalarıyla uyumlanarak dengeyi kaybetmeden, karşılıklı yardımlaşma ruhu içerisinde çalışmayı öğrenmek üzere buradadırlar. Empati yetenekleri çok güçlü olan bu ruh varlıkları, karşısındaki ruh varlığının isteklerini hemen anlarlar. Bu durum onlarda kendi isteklerinin de karşısındaki insanlar tarafından hemen algılanması isteğini yarattığı için başta aşırı verici ve sonrasında da geri çekilme gibi dengede kalmalarını zorlamaktadır. İş birliği ve denge konularında başarılı olmaları için, vericilik anlamında yaptıkları her şeyi sorgulamaları gerekmektedir. Özellikle bu iki rakamı ana kulvarda ise bu ruh varlıkları vericilik konularını içgüdüsel abartarak, sonra da pişmanlık duyacaklardır. Öncelikle kendilerine “Ben bunu ne adına yapıyorum?” sorusunu sorarlarsa beklentiden uzaklaşarak daha doğal iş birliği yaratırlar.
Verme ve alma arasındaki, kabul ve ret arasındaki, düşünce ve duygular arasındaki ve en önemlisi kendi ihtiyaçları ve başkalarının ihtiyaçları arasındaki dengeyi sağlamak için öncelikle kendi iç çelişkilerini ve uyumsuzluklarını çözmeleri gerekir.
ÜÇ RAKAMI: Ana kulvar veya yan kulvarlarında üç rakamına rastlarsanız, kendilerini ister konuşarak, resim yaparak, şarkı söyleyerek, dans ederek, yazarak, rol yaparak ya da diğer artistik araçlarla ifade etsinler ister etmesinler bireysel bir ego tatmini olarak başlattıkları, yaratıcılık ürünlerini tecrübelerinin artmasıyla başka insanlara da ulaştırdıklarında gerçek doyumu yaşarlar. Pozitifte olduklarında harika konuşmacılar olan bu varlıklar, negatife düştüklerinde dedikoducu, abartılı tavırlarıyla iki kelime bile edilemeyecek tek taraflı konuşma otomatlarına dönüşürler. Normalde kaygılardan uzak ve yaşama sevinciyle dolu, ortaya bir eser meydana getirip dış dünyada fark yaratma arzusuyla hareket ederler. Yaratıcı ifadeleri engellendiğinde ise nefes alış kaliteleriyle de bağlantılı olarak, panik atak ve korkulardan mustarip duygu durumları, onları despotik ve şekilci eğilimler içinde bocalayarak kulvarlarının çukuruna düşmelerine neden olur.
Tamamıyla pozitife geçtiklerinde ise kalabalıklara ilham vererek, coşku ve şevkle dolu, büyük idealler doğrultusunda kitleleri arkalarından sürükleyebilirler.
DÖRT RAKAMI: Ana kulvarınızda veya yan kulvarınızda dört rakamına rastlarsanız hayat amacı olarak dördüncü çakra üzerinde çalışan bireyler, ana kulvarlarında veya yan kulvarlarında dört rakamına rastladılarsa hedeflerine doğru sabır ve sebatla, aşamalı bir süreç izleyerek, sabit yapılar inşa etmek üzere burada bulunurlar. Bağlanmanın ve adanmanın, fedakârlığın ve geleneksel değerlerin doğuştan muhafızı olan bu varlıklar, pozitiften yaratım yapabilmeniz için, saygılı hizmetkâr, disiplinli düzenli, pratik metotları, büyük organizasyonları, güven ve asayişi alçak gönüllülükle ve tutarlı bir olgunluk içerisinde tesis etmeniz gerekmektedir. Negatife düştüğünüzde ise dar görüşlülük, sabit fikirlilik, sakarlık, sert ve sıkıcı tavırlar içerisinde inatçı davranışların çukuruna düşmeniz kaçınılmaz olacaktır. Karınca misali azar azar biriktirerek, planlarınız doğrultusunda emin adımlarla ilerlerken, geçilmesi gereken hiçbir basamağı ihmal etmeden doğru bildiğiniz yoldan sapmamanız gerekir.
BEŞ RAKAMI: Ana kulvar veya yan kulvarınızda beş rakamına rastlarsanız, deneyim çeşitliliği aracılığıyla mutlak özgürlüğün keşfine varmak için hareket etmek zorundalardır. Olaylar, insanlar ve kültürler arası köprü vazifesi görerek, yenilikçi oldukları sürece, hiçbir bağımlılığın pençesine düşmezler. Şayet negatif yaratım yaparlarsa, sürekli çevreyi eleştirerek, sabit fikirli tavırları ile kulvarlarının çukuruna düşeceklerdir.
ALTI RAKAMI: Ana kulvar veya yan kulvarınızda altı rakamına rastlarsanız, ideallerini mevcut gerçeklik ile uzlaştırarak, hayallerindeki mükemmeliyetçilik vizyonundan vazgeçip, şu anda yaşadıkları realitenin olabilecek en mükemmel tasarım olduğunu kabul etmeleri gerekmektedir.
Sağ beyni temsil eden bu rakam sanatsal ve organizasyon konularında bu insanları zorlayacaktır. Dünyayı güzelleştirme arzusunun altında eril ve dişili (rahman ve rahimi) dengelemek yattığı için bu ruh varlıkları öncelikle bu alanlarında dengeye girmek zorundadırlar. Eğer harflerden destek alamıyor ve altıncı çakrayı sıfırdan açıyorlarsa çukuruna düşmeleri kaçınılmazdır. Hayal gücünün israfı olan korku, kuruntu, endişe, evham, kaygı, üzerine vazife olmadığı hâlde her işe karışma, resmi ve soğuk tavırlar içerisinde olayları performans başarısı olarak değerlendirme, isteksiz olduğu hâlde yardımcı olma mecburiyeti hissetme gibi çukurlara düşerler. Evrende mükemmel işleyen bir nizam, kusursuz işleyen bir adalet ve atomu bir arada tutan güç olarak aşk (aşk yani ışık) kudretlerinin devam eden naklen yayına teslim olup, onları baktıkları her yerde gözlemlemeleri sonucunda meczupluk mertebesine yükselerek gönül gözlerini açmış olurlar.
YEDİ RAKAMI: Hayat amacı olarak yedinci çakra üzerinde çalışan varlıklar ana kulvarlarında veya yan kulvarlarında yedi rakamına rastlarlarsa ,en derin özleriyle buluşup, orada şüpheden arınmış güvene ulaşarak, diğer varlıklarında aynı süreci yaşamalarına katkıda bulunmak üzere burada bulunduklarını, tekâmüle niyetli geldiklerini anlamalılar. Başımızın tepesinde bulunan yedinci çakra diğer bir adıyla bin yapraklı lotus, ruhsal aydınlanmanın gerçekleştiği nokta olarak ruhumuzla bağlantıya geçtiğimiz yerdir. Evrensel İlahî İrade Yasalarının nedenlerinin sorgulanıp evrendeki tasarım mekanizmasının nasıl bir mantık üzerine inşa edildiğinin anlaşılması burada gerçekleşir. Bu sebeple tekâmüle niyeti gelen tüm ruh varlıkları eninde sonunda bu yolda araştırmaya gireceklerdir. Pozitif yaratım yaparlarsa manevî konularında ilerleyerek akış içerinde hayatın içinde akarlar. Şayet negatif yaratım yapacak olurlarsa hiç kuşkusuz, maneviyatı reddederek kulvarlarının çukuruna düşeceklerdir. Dolayısıyla hak ile batılı ayrıştıracak olan kıstas niteliğindeki hakikate dair bilgiye (Furkan) ulaşmak bu çakranın açılışında hayatî önem taşır. Harflerden destek alamıyor ve bu çakrayı sıfırdan açmaya çalışıyorlarsa önce çukuruna düşmeleri kaçınılmazdır. Burada onları başta kendilerine karşı duyulan şüphe olmak üzere tüm yaratılışın anlamsız olduğu şüphesi bekler. Yeterli iç gözlem, bilimsel ve ruhsal araştırma, sessizlik içinde tefekkür ve derin meditasyon, teoriler ve kökenlerin araştırılması yapılmadan bu çukurdan çıkamazlar.
SEKİZ RAKAMI: Hayat amacı Hayat amacı olarak sekizinci çakra üzerinde çalışan varlıklar ana kulvarlarında veya yan kulvarlarında sekiz rakamına rastlarlarsa, dünyevî işlerde başarı yetenekleri olduğunu anlamaları gerekir. Bu ruh varlıklarına para her şartta gelir ancak asıl evrensel mesajları bu dünya hayatında güç iktidar para sahibi olmaları gerektiği içgüdülümleridir. Bu durumda birçok alana bakılması gerekir. Örneğin bu ruh varlığı sekizinci çakrayı sıfırdan açıyorsa geçmiş referanslarından dolayı parayı hayatına çekmeyebilir. Şayet siz bu rakama rastladıysanız tüm bereket kanallarınızı açarak para sahibi olmak zorundasınız demektir.
DOKUZ RAKAMI: Hayat amacı olarak dokuzuncu çakra üzerinde çalışan bireyler ana kulvarlarında veya yan kulvarlarında dokuz rakamına rastlarlarsa ruh, zihin ve beden bütünlüğünü sağlayıp, sezgiye dayalı bilgelikleriyle başkalarına ilham olacak örnek bir yaşamı ortaya koymak üzere içgüdülümleri olduğunu anlamalılardır. Tanrısal ilhamların elçisi olan bu varlıklar deniz feneri misali yolunu kaybetmişlere ışık tutarak, özü sözü bir olan duruş sergilemeye gelmişlerdir.
Dokuzuncu çakra, ilk sekiz çakrada ne olup bittiğinin büyük sentezinin yapılacağı aşama olduğundan duyguların, düşüncelerin ve sezgilerin harmanlandığı yerdir. Eğer harflerden destek alamıyor ve bu çakrayı sıfırdan açıyorsanız aşırı duygusallık, çocuksuluk, saflık, vericilik ve affedicilikten mustarip olmanız olası. Pozitifte ise, şifa yeteneklerini kendisini ilahlaştırmadan kullanmak zorundadır. Zira bilinçaltı formumuz şifa yeteneğini bildiği için önüne gelene şifa dağıtacağım güdüsü ile tekâmüle müdahale geliştirebilir. İnsanların cüzi iradelerini göz önünde bulundurmadan dur hemen şuna da şifa vereyim demeleri hâlinde kulvarlarının negatifine düşeceklerdir. Bu durumda şifacı olduklarını bilecekler ancak bu durumu karşısındaki kişi talep etmeden kullanmayacaklar.
11. İdealist Tip: Evrene açılmak, dünyevî değerleri aşmak, soyut fikirler, orijinalliğe.
19. Hizmet Tipi: Kozmik yasalara uyumlanma, benlik ve egonun silinişi, vahdet.
22. Üstat Tipi: Maddesel ustalık, dünyayı daha ruhsal bir yer yapma, yeni sahalar açmak.
2. ADIM: HARFLERİN ÇAKRALARA GÖRE DÖKÜMÜ (KARMİK BORÇ TESBİTİ)
ÖRNEK: ACUN ILICALI
Acun Ilıcalı’nın, ana ve yan kulvarlarını bulduktan sonra harf liyakatına bakarak tüm karmik borçlarını görelim... (Bunu, tek hayata inanan ruh varlıkları, atalardan getirmiş olduğu karmalar olarak alabilir. Reenkarnasyona inanan ruh varlıkları da, geçmiş hayatlarından kalan borçları olarak görebilir.)
ANALİZ: Acun LICALI’nın, bir önceki hayatından kalan borçları 2, 4, 6, 7 ve 8’dir.
Ölünce hayatını izledi, geçemediği dersleri gördü ve “Tekrar geleyim telafi edeceğim, tekâmülümü yapmaya söz veriyorum.” diyerek yaradan katında Tanrı’ya birtakım sözler verdi…
(2) Bir önceki yaşamında 2’den karmik borcu olan ruh varlığı Yaradan katında ilk verdiği söz, başkalarının duygu ve düşüncelerine, iş birliği ile uyumlanarak önem vereceğim taahhütünte bulundu. Gerçekten de gözlemlediğimizde bu konuda sözünü tutmuş olduğunu yaşamı bir nevi de olsa göz önünde olduğu için anlıyoruz. Empatik bir ruh varlığı olan örneğimiz genel manada her konuda çok hassas birisi…
(4) Yaradan katında ikinci sözü, “Başladığım her işi sabır sebat ve süreç yasalarına uygun olarak bitireceğim. İyi hazırlanarak adım adım ilerleyerek sonuca bağlayacağım, duyularımı ve mantığımı dengeleyeceğim…” Bu konuda da çok başarılı davranmaktadır.
(6) Yaradan katında üçüncü vermiş olduğu söz: “Kendimi ve başkalarını olduğum gibi kabul ederek, mükemmeliyetçiliğe düşmeden elimden geleni yapacağım, bağışlayıcı ve sabırlı olarak, her daim büyük tabloyu göreceğim. Aile kuracağım.” Burası çok hassas bir konu. Yaradan katında aile kuracağım sözünü hatırlayan ruh varlığı geçmiş referanslarının negatif olmasından ötürü henüz bu konuda iç dengesini bulamadı için ikili ilişkilerinde çok da başarılı sayılamaz. Çünkü genel anlamda 6 ve 8’e aynı anda borcu olan kişiler, “ailem” diye adlandırdığı herkes tarafından emilirler. Aslında kendi ailesini kurma sözü verdiklerini unutarak kurdukları ailelerinde dış aile tarafından emildiklerini fark bile etmezler. Bu nedenle de dengeyi sağlayamazlar. Kısacası bu konuda denge sağlayamazsa on tane daha aile kursa hepsinde başarısız olacaklardır.
(7) Yaradan katında dördüncü sözü: “Sezgilerime göre hareket edeceğim, duygusal riskler alacak kadar, başkalarına ve evrensel sistemin işleyişine güveneceğim.” Acun ILICALI’nın bu konuda da pozitif seçim yaptığını gözlemliyoruz.
(8) Yaradan katında beşinci sözü: “Aşırı ilgi duymadan ve kötüye kullanmadan bolluk bereket, güç iktidar sahibi olacağım.” Baktığımızda, özellikle tanınmış bir örnek seçerek bilinçaltı kararlarımızı bilinçsiz de olsa nasıl uyguladığımızı göstermekti. Acun ILICALI, tüm sözlerini tutarak tekâmüle niyetli olduğunu sisteme göstermiş oldu.
ŞİMDİ SIRA SİZDE
Yukarıda anlattığım gibi her harfinizin karşılık rakamlarını örnekteki gibi Pisagor harf tablosuna bakarak karşılıklarını yazmıştınız. Ana kulvarınızı ve yan kulvarınızı bulmuştunuz. Şimdi sıra karmik borçlarınızı bulmaya geldi. Karmik borç tespiti yukarıda örnekte gördüğünüz gibi harfiniz olmayan (-) işareti koyduğumuz alanlardır. Siz de aynı örnekte olduğu gibi dökümünüzü yaparak borçlarınızı tespit ediniz. Hiç boş çakranız yoksa karmik borcunuz yok demektir. Borçlu gelmediğinizi geçmiş hayatınızdan tekâmül ettiğinizi anlayacaksınız. Tekâmül ettiğiniz hâlde neden geçiş yapamadığınızı, tekrar bu realitede olduğunuzu araştırın. Karmik borç derken, bir ruh tekrar neden geri gelir? Elbette yapamadığı bir şey için, bitiremediği geçemediği bir ders için gelir. Bir ruh varlığının hiç karmik borcu yoksa şunu anlıyoruz ki bu ruh varlığı geçmiş hayatında tekâmül etmiş. Yani bu dünya realitesinden yüksek bilinç boyutu realitesine geçme liyakati kazanmış. Peki, neden geçememiş? Kitabımın başında bu konu hakkında düşüncelerimi yazdım.
Comments