Berzah, ölüm ile kıyamet arasında ruhların bulunduğu bir geçiş ve bekleme âlemidir. Arapça’da “iki şey arasındaki engel” anlamına gelen bu kavram, dünya hayatı ile ahiret arasında bir durak olarak kabul edilir. İnsan, bu âleme geçtiğinde artık bedeninden ayrılmıştır ve dünyadaki yaşamına göre bir konum belirlenir. Bu âlemde kişi, yaptığı iyilikler ve kötülüklerin sonucunu hissetmeye başlar.
Berzah Âlemi, aynı zamanda ruhların dünyadaki nesilleriyle manevi bağlarını sürdürdükleri bir alan olarak da bilinir. Ölen kişiler, dünya ile olan fiziksel bağlarını kaybetseler de, nesillerinin yaptığı iyilik veya kötülükleri hissedebilirler. Özellikle, eğer dünyada hatalı veya eksik işler yapmışlarsa, onların neslinden biri iyi bir davranışta bulunduğunda bu iyilik ruhlarına ulaşır ve berzah âlemindeki derecelerini yükseltir. Bu yükseliş, aynı zamanda dünyadaki nesillerine manevi bir yardım olarak geri döner. Bu bağ, ataların ruhlarının ve yaşayan nesillerin birbirine olan etkisini güçlendirir.
Berzah âleminde ruh, dünyaya geri dönme şansı olmadığını idrak eder. Geçmişte yapılan hataların düzeltilmesi mümkün olmasa da, neslinin yaptığı her iyi davranış, kişinin berzah âlemindeki durumunu iyileştirebilir. Bu sebeple atalarımız, nesilleri için duaların ve iyiliklerin önemine çok inanmışlardır. Onlara göre, bir kişinin dünyada yaptığı her iyi davranış, yalnızca kendisine değil, geçmişteki atalarına da bir ışık olur.
Bu âlem, ruhların gerçeklerle yüzleştiği ve dünyanın yanılsamalarından arındığı bir bekleme yeri olarak tarif edilebilir. Her ruh, dünyada ne ektiyse berzahta onu biçmeye devam eder. Aynı zamanda, bu manevi bağ, nesiller arasındaki ilişkiyi güçlendiren bir köprü gibidir. İnsanın dünyadaki her davranışı, hem kendi ruhuna hem de atalarına ve gelecek nesline tesir etmeye devam eder.
Commentaires