top of page
Yazarın fotoğrafıHarika Gülnur Varol

BOŞ ÇAKRA AÇMA GEREKLİLİKLERİ

ADINIZ VE SOYADINIZDA EKSİK ÇAKRALARINIZDAN YOLA ÇIKARAK, GEÇMİŞ HAYAT PLANINIZDA HANGİ DERSLERDEN GEÇEMEDİĞİMİZİ, BU DERSLERDEN GEÇEBİLMEK İÇİN NELERE SÖZ VERDİK


NOT: Bizler dış dünyanın etkileri altında tekâmüle hedefli yaşadığımızı fark etmesek de içgüdüsel olarak devamlı tekâmüle hedefli itilim içerisinde hareket ederiz. Bu bağlamdan baktığınız da siz de kendi analizinizi amatörce yapsanız dahi aşağı yukarı güdülümleriniz hakkında bilgi sahibi olacağınızdan eminim. Numerolojide her rakamın pozitif ve negatif yaratımı olduğunu unutmamak gerekmektedir. Tekâmülünüz için açmaya söz verdiğiniz çakralarınızın negatifinden işlevsel davranışlar sergilerseniz kaçınılmaz bir şekilde hayat size negatif yaratımlar sunacaktır. Bu rakamların pozitifinden işlevsel davranışlar sergilerseniz hayat elbette pozitif yaratımlar sunacaktır. Sizler için her rakamın negatifi ve pozitifi hakkında da kısa bilgi vereceğim. Siz de bu sayede bilinçli olarak nerelerden değer yarattığınızı kendiniz gözlemlemiş olacaksınız.

AD VE SOYADINIZ

1.ÇAKRA harflerinden (A-S/Ş-J) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından biri lider olamadı, “BEN” demeyi başaramadı, köklenme konularından dersini geçemedi demektir. Bu sebeple bu hayat planında dersini geçebilmek için yaradan katında, lider olmaya, ben ve benim demeye, inisiyatifi ele alarak köklenmeye, yaratıcı olmaya söz vererek bu dünyaya geldi demektir. İçgüdüsel olarak tüm bunlara söz verdiğini bilen ruh varlıkları, hayatın içinde akamadıklarında yaşama sevinçlerini kaybederler. Hayatta kalmak, kök salmak için bağımlılıklara tutunarak negatife düşebilirler.

Hayat amacı gerçekleştirme yolu içerisinde birinci çakradan geçememiş birinci çakranın durağına uğrayan tüm ruh varlıkları yaratıcı enerjilerini pozitif bir biçimde dışa vurmak üzere buraya gelmişlerdir. Evrendeki yaratıcılığın temel kaynağı ile direkt bağlantıda oldukları için, yaratma enerjileri onlar engellemediği sürece üzerlerinden akıp geçmeye programlıdır. Fakat enerji kişinin üzerine dışa vurulması için bindiği anda, kişi bunu hayata aksettirecek bir kanal bulamazsa ve yaratıcılığı ifade edilmeden bloke olursa, üzerine ağırlık olarak çökecek olan bu enerjinin etkileri ile bu enerjiyi har vurup harman savrularak sarf eder Buda enerji düşürücü faaliyetlere meylederek ve bağımlılıkların pençesine düşmekle sonuçlanabilir.

Enerjinizi yaratıcılıkla kendinize güvenli bir şekilde kanalize ederek, dozunda “Ben ve benim duygularım.” diyebildiğiniz her an hayat size kolaylıkla akacaktır.

Kendinizi hayal kırıklığına uğramış, tıkanmış, huzursuz, saplanıp kalmış, uyuşuk hisseder, herhangi bir şeye bağımlı hâle gelirseniz bilin ki bu rakamın çukurundan işlevselsiniz. Şimdi seçim sizin… Pozitife geçtiğiniz an evrensel Rab sistemi sizi desteklemeye başlayacaktır.

Ticaret yapacak (bağımlılığı olmayacak), ben ve benim duygularım, diyerek yaşama kök salmanız gerekmektedir.

2. ÇAKRA harflerinden (B-K-T)bulunmuyorsa: Bu Ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından biri, “SEN” demedi, başkalarının duygusunu önemsemedi, işbirliği ve denge kuramadı demektir. Dolayısı ile bu hayat planında geçemediği bu dersi ödemek için, sen ve senin demek, başkalarının duygu ve düşüncelerine uyumlanmaya empati kurmaya söz vererek geldiniz demektir.

Bu çakra harfi eksikliği genel anlamda ruh varlıklarını alıngan yapar. Satır aralarına çok takılan bu ruhlar kendilerini ezilmiş bunalmış hissederek tepkisel davranışlar sergilerler. Bu şekilde hareket ettikleri sürece hâliyle negatiften işlevsellikle kulvarlarının çukuruna düşmüş, Tanrı’ya söz verdikleri işbirliği konularında tekâmülleri yolunda ilerleyememiş olurlar.

İkinci çakra üzerinde çalışan bireyler, sorumluluklarının sınırlarını belirlemek ve başkalarıyla uyumlanarak dengeyi kaybetmeden, karşılıklı yardımlaşma ruhu içerisinde çalışmayı öğrenmek üzere buradadırlar.

Verme ve alma arasındaki, kabul ve ret arasındaki, düşünce ve duygular arasındaki ve en önemlisi kendi ihtiyaçları ve başkalarının ihtiyaçları arasındaki dengeyi sağlamak için öncelikle kendi iç çelişkilerini ve uyumsuzluklarını çözmeleri gerekir.

Olayların her iki yanını da kavrama ve empati kurma kapasiteleri yüksek olarak dünyaya gelirler. Fakat hayatın içinde genellikle kararsızlıklarıyla boğuşurlar. Hayat amacımızı gerçekleştirirken boş çakramızın hakkını verme çabasını yoğun bir bilinçaltı motivasyonu olarak hissettiğimizden dolayı, iki ye borcu olan ruh varlıklarının empati yetenekleri çok güçlüdür. Bu kulvarın insanları aşırı verici, başkalarının duygu ve düşüncelerine aşırı önem veren, abartılı sencil tavırlar içerisinde olurlar. Bu durumun kendilerini negatife düşüreceğinden habersiz bunu yaparlar. Pozitifte kibarlık ve nezakette, romantizm ve kur yapmada, başkalarını dinleme ve anlama sanatında doğuştan ustadırlar.

İçgüdüsel olarak, besleyip büyütmek için çocuk sahibi olma isteğinde olurlar. Bunun sebebi başkalarının duygularına uyumlanmayı karşılıksız fedakârlık yaparak çocuklarının üzerinde deneyimlemek istemelerinden kaynaklıdır ve genel anlamda da zor tasarımları olan çocukları seçeceklerdir. Şimdi bu yazdıklarımı okuyarak ikinci çakranız boşsa ve en az iki çocuğunuz varsa zor tasarımlı çocuklarınızı kendinizin seçtiğini hatırlayarak kolaylığı hayatınıza davet edebilirsiniz.

Kişisel sınırlarınızı çizerek, verici olduğunuz her alanda “Bunu ne adına yapıyorum? Altındaki gerçek isteğim ne?” diye kendinize sorarsanız, kendinizi ve başkalarını eşit ölçüde desteklerseniz pozitif seçimler yapmış olacaksınız.

Başlangıçta aşırı verici, sonra kendinizi geri çekerseniz, kendinizi ezilmiş bunalmış hissederseniz. Tepkisel davranışlarda bulunursanız kulvarınızın çukurundasınız demektir.

Pozitiften işlevsel olmaları için tümü ile davranış biçimlerini gözden geçirerek kişisel alanlarını koruyarak, hem kendilerine hem de başkalarına eşit ölçüde destek sağlamaları gerekmektedir.

3. ÇAKRA harflerinden (C/Ç-L-U/Ü) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından bir veya birkaçı, İLHAMINI göremedi. Eser yaratmadı, egosunu devreye sokmadı. Dolayısı ile bu hayata bedenlenirken, bireysel ifade ve duyarlılığı, egoyu tanımlama, kelimelere yatkınlık, ilhamlarını ortaya çıkartarak özellikle sanatsal bir alanda yaratım yapmaya söz vererek geldi demektir.

Genel olarak baktığımızda üçüncü çakra harfi olmayan insanlar (üçüncü çakraları kara delik değilse) çok konuşurlar. Bu tümü ile üçüncü çakralarını açma çabasından kaynaklıdır. İçgüdüsel olarak koşullar kişiyi mutlaka ya kitap yazmaya ya da sanatsal bir faaliyette hobi düzeyinde de olsa teşvik eder. Bilinçli düzeyde anlam veremesek de aslında borçlarımızı ödemek konusunda itilimler yaşadığımızı unutmamamız gerekmektedir. Duygusal hassasiyetlerini hayal güçleri ile şekillendirerek sanatsal bir ifade geliştirebilmek için burada bulunan bu insanlar, konuşarak, resim yaparak, şarkı söyleyerek, dans ederek, yazarak, rol yaparak ya da diğer artistik araçlarla kendilerini ifade ettiklerinde gerçek doyuma ulaşırlar. Pozitifte olduklarında hitabet sanatının ustası olan ve çevrelerinde hoş sohbet bir imajla aranan konuşmacılar olan bu varlıklar, negatife düştüklerinde dedikoducu, züppe, kibirli ve abartılı tavırlarıyla iki kelam bile edilemeyecek tek taraflı konuşma otomatlarına dönüşürler. Yaratıcı ifadeleri engellendiğinde nefes alış kaliteleriyle de bağlantılı olarak, panik atak ve korkulardan mustarip duygu durumları, onları despotik ve şekilci eğilimler içinde bocalayarak kulvarlarının çukuruna düşmelerine neden olur.

Eser yaratacak, kitap yazacak (müzik, resim, el becerisi)

Pozitif yaratım yapmak istiyorlarsa, ilham ve duyarlılıklarını hiç de komplekse düşmeden akıtmaları gerekmektedir.

4. ÇAKRA harflerinden (M-V-D) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından bir veya birkaçı, DERVİŞ olamadı. (Eser Allah’ın, diyemedi), sabır sebat süreç yasalarından geçemedi, geleneklere uyumlanmadı. Bu sebeple dördüncü çakralarını açmak için bu hayat planına bedenlenen ruh varlıkları, Biz ve bizim demek, büyük kavram ve değerleri korumak, kalbini sevmeye ve sevilmeye açmak, sabır ve sebat ile geleneklere uyumlanarak akışta kalmaya söz vererek bu dünyaya gelirler. Hayatın içinde ilk sınanacakları durum sabır, sebat konuları olacaktır. Hedeflerine doğru ilerlerken özellikle sabır ve sebatla, aşamalı bir süreç izlemeleri gerekir. Genel anlamda baktığımızda bu varlıklar Genellikle gündelik dildeki kullanımlarda sabır, sebat dendiğinde başa gelene katlanma, alttan almaya mecbur olma ve taviz verme gibi daraltıcı olsa da enerjetik olarak bu durumları hayatlarına çekerler. Bu seçimlerinin temeline baktığımızda altındaki gerçek istekleri kalplerini acı çekerek açma çabasıdır. Hırslı ve sabırsız bir şekilde, gerekli adımları atmadan sonuca ulaşmaya meyilli olan bu insanlar istikrarsız ve başladığı işi bitiremeyerek öncelikle dördün çukuruna düşerler. Bu genel anlamda böyledir, ancak bunun tam tersi de söz konu olabilir. Çünkü dörde borcu olan her ruh varlığının pin kodlarından aldıkları etkide farklı farklı olacağı için asıl detayı, kişiye özel incelemede görebiliyoruz. Burada sizlere yüzeysel olmakla birlikte ana hatlardan bahsetmeye çalışıyorum.

Kalp bölgesini temsil eden bu çakra kişiyi en çok kalpten yaralanmalara, kalpten darbe yemeye, kalbini, tabiri caizse döve döve açacağım iç itilimleri ile tekâmül edeceklerini zannetmelerine neden olmaktadır. Bu çok yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü Allah, kulu acı çeksin istemez. Atalarımızdan bize öğretilen, kişi acı ile olgunlaşır veya Allah çileyi sevdiği kuluna verir gibi hatalı inançlarımız bizleri genel anlamda kendi kendimize çileyi hayatımıza çekmemize neden olur ve tekâmülümüzü güçleştirir. Geleneğe tabi olacak, memuriyet ya da çıraklık yapacak, bunlardan sonra toprak sahibi olacak ve halka hizmet misyonunu benimseyecek, ego bilincinden hiçlik bilincine geçecek; sonunda tüm unvanları bırakarak Sabır, sebat, süreç yasalarına uyumlanacağız. Ayrıca düzenli spor yapmak, çakranızı açmakta önemli rol oynar.

5. ÇAKRA harflerinden (E-N-W) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından bir veya birkaçı, YENİLİKÇİ olamadı. Araştırmadı, okumadı, başka kültürleri kendi kültürü ile sentezlemedi demektir. Dolayısı ile bu hayat planına bedenlenirken, yenilikçi olmaya, sosyalleşmeye, hayat tecrübesi edinmeye, dünyayı keşfederek, başka kültürleri kendi kültürleri ile sentezlemeye söz vererek bu dünyaya geldiler. İçsel bir itilim zaten beşinci çakraya borcu olan bu ruh varlıklarını yabancı ülkelere, yabancı dillere meraklı kılacaktır. İçlerinden dışarıda olmak gelmese de dışarıda olma ve gezme meyilleri bu çakra boşluğundan kaynaklıdır. Bu ruh varlıklarının astral kapıları tümü ile açık olduğu için gece uyku problemi yaşarlar. Aşırı bağımlılık ile bağımsızlık arasında denge bulamazlarsa aşırı eleştirel, devamlı olarak karşısındaki kişilere akıl vererek, neyi nasıl yapmaları gerektiğini anlatan kişilere dönüşürler. Bu durum kulvarlarının çukurunda olduklarının göstergesidir. Pozitif seçim yapmaları için çok yönlü yeteneklerini dengeli bir biçimde hayata akıtmaları gerekmektedir. 5. çakraları boş bireyler deneyim çeşitliliği aracılığıyla mutlak özgürlüğün keşfine varmadan tekâmül edemezler. Olaylar, insanlar ve kültürler arası köprü vazifesi görmek, bu ve öteki dünya arasında köprü olmayı başarmaları gerekmektedir.

6. ÇAKRA harflerinden (F-O/Ö-X) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında (veya atalarından bir veya birkaçı) AİLE kuramadı. Aile kursalar da aile değerleri konularından geçemedi demektir. Ebeveyn tip, aile değerleri, huzur, sükûnet, sorumluluk, farkındalık, dengeli olmaya ve aile kurmaya söz vererek dünyaya gelirler. Yoğun erkek yargısı ve baba yargısı taşıyan bu ruh varlıkları, ikili ilişkilerinde genel anlamda sorun yaşarlar. Geçmiş referanslarına bakıldığında aile konularında yaşamış oldukları sorunlar DNA’larına kayıtlı olan bu ruh varlıkları, bir yanları bu hayat planlarında onları aile kurmaya zorlasa da bir diğer bilinçaltı referansları da aile hayatları içinde onları çok mutlu kılmayacaktır.

Altıncı çakraya borcu olan tüm ruh varlıkları kendi ailelerine (anne, baba, kardeş veya ailem diye adlandırdığı herkese çok fedakâr olurlar.) Bu durum eşleri tarafından mutlaka çok eleştirilecektir. Tanrı’ya yaradan katında aile kurmaya söz veren bu insanlar, doğdukları aileyi Tanrı’ya söz verdikleri aile zannederler. Hâlbuki evlenip yuva kurmaya bu ailenin içerisinde aile değerlerinden geçmeye sözleri vardır. Şayet evlenemiyorlarsa kendilerini gözlemlemelerini ve “Erkek/baba kavram olarak nedir? Bu konuda yargıları var mı?” araştırmalarını öneririm. Bu çakranın çukuruna düşerlerse, eleştirel, mükemmeliyetçi davranışlar sergilerler. 6. çakrası kapalı gelen ruh varlıkları, tekâmül yollarında ilerlerken, hayallerindeki mükemmeliyetçilik vizyonundan vazgeçip, şu anda yaşadıkları realitenin olabilecek en mükemmel tasarım olduğunu kabul etmeleri gerekmektedir. Bu çakrada ustalaşmak isteyenlerin büyük tabloyu görerek, İlahi İrade Yasalarının bizim üzerimizde devamlı bir işleyişle bizi olgunlaşmaya götürdüğünü anlamaları gerekir. Sağ beynin sanatsal zekâsını temsil eden 6. çakra Hz. Davud’un mührüyle sembolize edilen, mutlak uyum, huzur ve dengenin yaşandığı, insanların yeryüzünde tanrılarla birlikte bulunduğu ütopik bir altın çağ hayali kuran bu insanlar her konuda çok sıkışarak en ufak bir aksaklıkta, kendi mükemmeliyetçi standartları saptığında evrensel yasalara aykırı olan yargılara düşerek mutsuz olurlar. Tüm bu bilinçaltı baskılarını bilinçli bir şekilde fark edene kadar sıkıntı yaşamaları kaçınılmazdır. Dünyayı güzelleştirme arzusunun altında iki hâkim temel güç olan kendi içindeki eril ve dişil enerjiyi dengeleyecek. Tümü ile erkek yargısını sıfırlayarak, kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul etmeye başladıklarında yaşamları daha pozitif hâle gelecektir.

7. ÇAKRA harflerinden (G/Ğ-P-Y) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında (veya atalarından bir veya birkaçı) DİN ADAMI olamadı. Araştırmadı, sorgulamadı, analiz yapmadı. Özellikle de bir kadına söz verip sözünü tutmadı demektir.

Ruhsal olarak, analiz etme, ayrıştırma, derin düşünme, tefekkür, inziva, bilgi, muhakeme, kendisine ve diğer insanlara güvenmeye söz vererek dünyaya gelen bu insanlar maalesef doğar doğmaz verdikleri sözü unuturlar. Sözümde duracağım sözlerini bilinçaltları hatırladığı için kendileri oldukça dürüst davranırlar. Yedinci çakra üzerinde çalışan varlıklar en derin özleriyle buluşup, orada mutlaka şüpheden arınmaları gerekmektedir. Evrensel İlahi İrade Yasalarının nedenlerinin sorgulanıp evrendeki tasarım mekanizmasının nasıl bir mantık üzerine inşa edildiğinin anlaşılması bu çakramızda gerçekleştiği için yüce yaratanın cüzi bir parçasının hepimizin içinde bulunduğuna dair kalpte kabul iman ve inancını içte yoğunlaştırdıkça huzur bulacaklardır. Dolayısıyla hak ile batılı ayrıştıracak olan kıstas niteliğindeki hakikate dair bilgiye (Furkan) ulaşmak bu çakranın açılışında hayatî önem taşır. Harflerden destek alamayıp bu çakrayı sıfırdan açan ruh varlıkları önce bu çakralarının çukuruna düşmeleri kaçınılmazdır. Bilgi ve uzmanlaşma ile açılacak olan bu çakra, maneviyat ile tatmine ulaşmalarında önemli rol oynar. Bu insanlar, insanlara güvende zorlanırlar bu sebeple karşılarına güvenemeyecekleri, onları aldatan ruh varlıkları ile karşılaşırlar. Dolayısı ile burada görmeleri gereken ana mesaj şudur ki, evrensel sistem kişinin yargılarını bir gün fark edene kadar bu durumu onlara tekrar tekrar yaşatacaktır. Mutlak tövbe en büyük etkiyi yaratacaktır. Şöyle ki, bilinçaltı motivasyonları insanlara güvenilmezden işlevsel olan bir ruh varlığı dünya üzerindeki tüm ruh varlıklarını güvenilmezlik ile yargılamaktadır. Bu durum evrensel yasalara son derece aykırıdır. BUDİZM veya TASAVVUF mutlaka çakra açımı için gerekliliktir.

Zihinlerini bir kalkan gibi kullanmak yerine, duygusal riskler alacak kadar hem kendilerine hem de başkalarına güvenmeye başladıklarında yaşamları daha pozitif hâl alacaktır.

8. ÇAKRA harfi (H-Q-Z) bulunmuyorsa: Bu ruh varlığı, geçmiş hayatında veya atalarından bir veya birkaçı PARA, güç, iktidar, sahibi olamadı. Parasını veya gücünü pozitifte kullanmayı başaramadı anlamına gelmektedir.

Yönetim, iktidar, maliye, ekonomi, organizasyon, mülk hâkimiyeti, güç, iktidar, para sahibi olmaya söz vererek bu dünyaya gelen ruh varlıkları yine verdikleri sözleri bilinçaltları hatırlasa da, bir yanları para sahibi olmak için güdülenirken bilinçaltı negatif inançları onları para konularında başarısız kılmaktadır. Sorumluluk almakta geçmiş yaşam veya ata karmalarından getirdikleri negatiflikler, bu yaşamlarında onları sorumluluk almaya güdülese de hedefe ulaşmalarını zorlayacaktır. Sekizinci çakralarını açmaya gelen tüm varlıklar ya dünyanın tepesinde olacaklardır ya da bütün dünya onların tepesine çökecektir. Pozitifte olduklarında büyük işler yapma güdüsüne sahip, yönetmekten ve gösterişten hoşlanan, zorluklarla mücadeleden çekinmeyen ve güçlü bir muhakemeye sahip varlıklardır. Bu çakraları boş olduğu için tanrısal bağlantıda bu yetenekleri güçlendirilmiştir. Daha güçsüz durumda olan insanlara el uzatmayı ve nimetleri paylaşmayı unutmamaları gerekir.

Negatife düştüklerinde ise, körü körüne maddiyatçılık, tanınma arzusu, para ve başarıya duyulan hırs mutsuz olmalarına sebep olacaktır. Eğer bir baltaya sap olamayıp hayatta tuttuğunu koparamazlarsa güç ve iktidar sembolü olan devlet düzenine ve toplumsal kurumlara karşı yoğun bir öfke ve yıkıcılık geliştirirler.

Gücü amaç değil, araç olarak görmesi hakkında en iyi şey olacaktır. Bu hayata gelirken güç, iktidar, para sahibi olmaya karar vererek geldiğiniz için bu kabiliyetinizi mutlaka kullanmak para, güç, hâkimiyet konularından korkmadan, bolluk ve bereketlerini kötüye kullanmadan cömertçe ve akıllıca paylaşmaları gerekmektedir.

9. ÇAKRA harfi (I/İ-R) bulunmuyorsa: Bu ruh varlıkları, geçmiş hayatında veya atalarından bir veya birkaçı EVRENDEN mesaj alamadı. Geçmiş yaşam şifacılığını kötüye kullandı. Hümanist olamadı insan sevmedi, evrensel bilinç olmadı demektir.

Hümanizm, merhamet, çocuksu saflık, duygusallık, sentez, sanatsal ilham, şifacı olmaya ve bilgeliğe söz vererek dünyaya gelirler.

Burada özellikle şu notu düşmek istiyorum: İç motivasyonları bu yönde programlı doğdukları için insanlar Tanrı’ya verdikleri hiçbir sözü kesinlikle unutmuyorlar. Sorun şu ki, DNA’larında kayıtlı olan o alana dair negatifliklerin bilinçaltı rezonansları ile çekilimler veya gelgitler yaşıyorlar. Dokuzuncu çakraya borçlu gelen ruh varlıkları pin kod ve isim ana kulvarlarından dokuza destek alıyorlarsa genel anlamda baş ağrıları (migren), şansızlık, film gibi rüyalar görürler. Uyku sorunu yaşamaları aynı beşinci çakrada olduğu gibi astral kapılarının açık olmasından kaynaklıdır. Bu ruh varlıkları geçmiş hayat veya atalarından getirmiş oldukları borçları nedeni ile özellikle “Bedava şifacılık yapacağım.” sözü verirler. Çünkü geçmiş dönemde şifacılıklarını negatifte kullanarak bu çakra liyakatinden sınıfta kalmış olduklarını anlıyoruz. Benim bu ruh varlıklarına önereceğim en güzel egzersiz her sabah uyanır uyanmaz kendilerini şifa kanalı yapmaları ve ihtiyacı olan herkese bu kanallığın akmasını dilemeleridir. Böylelikle bedava şifacı olmuş olarak Tanrı’ya verdikleri sözü tutmuş olurlar. Bu durum onlara hemen ödül getirerek, şansları açılacak, baş ağrıları derhal kesilecektir. Bugüne kadar yaptığım analizler sonucu bu çakraya borcu olan ruh varlıklarının içsel bir itilimle özellikle reiki alarak inisiye olduklarına rastladım. Reiki inisiye sonucunda baş ağrılarında azalma yaşadıklarıda tespitlerimin arasında. Yüksek prensiplerle uyum içinde yaşayarak bilgelik sergilediklerinde sezgisel rehberlikle bağlarını tekrar kuracaklardır.

97.362 görüntüleme7 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

7 Comments


dilaver bide
dilaver bide
Nov 28, 2022

ne kadar güzel şeyler yazmışsınız teşekkürler çok faydalandım

Like

bluekedi
May 16, 2022

Çakranın kara delik olması ne demektir? Nasıl anlaşılır?

Like

Gulay Avci
Gulay Avci
Dec 23, 2021

Merhaba harika hanım sizi İlkay hanımın programıyla tanıdım daha önce biraz birseyler anlıyor dum ilgi alanıma girince sizin bu yazdığınız bilgilere ulaşmış oldum çokken teşekkür ederim o kadar güzel aciklamissinizki tüm herseyi inanılmaz siniz Allah razı olsun günlerdir uğraşıyorum sizin bu bilgilerinizle kendi analizimi yapabilirim sanırım coook teşekkür ediyorum Allah gönlünüze göre versin


Like

H.
H.
Nov 29, 2021

Merhaba benim 7 /2 8 /2 9/3 yani 9 cok aktif ve uyurken ruhum başkalarına yardım ediyor sabah kalktığımda yorgunluk oluyor bunu nasil doğru kullanabilirim

Like
Replying to

Ruhunuzun başkalarına yardım ettiğini nereden biliyorsunuz?

Like

korcumkorcum
Oct 20, 2021

Evli bayanlar hangi soyadına göre cakra bakacak, kızlık soyadı mı evlilik soyadı mı?

Ya da kimlikte her ikisinide kullanıyorsa her iki soyadada mı bakacak?

Like
bottom of page