Kuran’da kader ile ilgili ayetlere bakalım:
Ayet: Yeryüzünde gerçekleşen ve başınıza gelen bir olay yoktur ki, biz onu yaratmadan evvel, bir kitapta (levh-i mahfuzda yazılmış) olmasın. Elbette bu Allah için kolaydır.
Ayet: Biz her şeyi kader ile (bir ölçüye göre) yarattık.
‘Kaderin iç yüzünü yalnızca yüce Allahü teâlâ bilebilir.’
Kader konusunda birçok benimsenmiş anlayış ve inançlar vardır. Kimine göre kaderimiz Allah tarafından yazıldı ve bize bu kaderi yaşamamız dayatıldı. Kimilerine göre kader diye bir şey yok, her şey tesadüf veya dış etkenler (ailemiz, doğduğumuz koşullar, eş, dost, kardeşler) etkisiyle değişken kader vs…
Numerolojiye göre de her ruh varlığı kendi kader planını kendi yazar. Kuran’da geçen “Allah, tüm bu kaderi bilir.” sözünden genel manada anladığımız şey: Evet evet. Allah bildiğine göre kaderimizi allah yazdı kaderimizi! Diyerek, kendi kendimize yazdığımız kaderin sorumluluğunu dahi taşıyamıyoruz.
‘ALLAH ASLA KÖTÜ KADER YAZMAZ.ÇOK ACIYICI VE MERHAMETLİDİR’
Yasalara aykırı bir şey yaptığımızda, bilge ruh olarak bizler kendi kendimizin cezasını keseriz. Bu hep böyle olmaktadır.
Bu noktada şunu da unutmamak gerekir: Yukarıda yani yaradan katında kendimize yazmış olduğumuz kaderi kendimizde tüm hatları ile hatırlamaktayız. Başka bir açıdan ölümsüzlüğü bulabilmek için bütün ruh varlıkları dünya hayatında strateji hazırlar kendine. Mesela, annesini, babasını, doğacağı şehri ve birçok şeyin seçimini yaradan katında henüz bedenlenmeden önce belirler. Bunu pin kodu dediğimiz dokuzar yıllık periodlar ile programlarken dünya hayatında daima bu kulvarların pozitifinden hareket edeceğine söz verir, genel olarak birçok kişi artık Tanrı’ya birtakım sözler verdiğimizi bilmektedir. Doğduğumuz da yaşam koşulları, çevresel koşullar veya nereden değer yaratarak tekâmül etmeye karar vermemizden kaynaklı stratejilerimiz devreye girmektedir. Örnek verecek olursak, bir ruh varlığı, kıtlık yaşayarak tekâmülünü bulacağına karar verebilir ve bu durumda, dünya hayatı içinde neden kıtlık yaşadığının adını koymaya çalışır durur. Unutulan kader planımızı bulma yolundaki çabalarımız yine dünya hayatının karmaşası ile iyice zorlaşmaktadır. Kıtlık çekerek üzülse de bundan hoşlanmasa da bilinçaltının aldığı karar hep kazanacağı için bu durumdan çıkamaz.
Yukarıda kaderimizi yazarken maalesef “Tüm bu kader planımızın pozitifinden işlevsel olacağız, sonsuzluğu bulacağız.” diye doğuyoruz. Ancak dünya hayatı içerisinde karşılaşacağımız nefis, kalplerimizin yoklanma anları ve geçmişten getirdiğimiz karmik borçlar sebebi ile genel gözlemim kurban rolünde kalmayı, acıdan beslenerek tekâmül etmeyi seçiyor. Bu konuyu biraz daha açacak olursam, diyelim ki bir ruh varlığı geçmiş hayatından bir tecrübe getirdi ve bu tecrübede diyelim ki geçmiş hayatında aile kuramamasından yahut kurup başarısız olmasına dayanıyor. Şimdi bu ruh varlığı bu geçemediği ders ile ilgili doğarken mutlaka aile kurma ve devam ettirme konularında bazı taahhütler vererek gelmiştir. Şimdi olan ne?
1. Yüksek benliği bu verdiği sözü net hatırlıyor (bilinçli hatırlama yok, sadece içgüdü)
2. Ancak geçmişinde bunu başaramadığının izleri çok yoğun olduğu için sürekli tuzağına düşecek (yapamazsın, geçmişte de yapamadın)
3. Geçmişte yapamadın ve birtakım kişileri üzdün, sende üzül ki ödeş…
Bu konu çok hassas çok kıymetli okurlarım. Çünkü kadere bakış açım numerolojimi öğrendikten sonra tümü ile değişti; altını dolduramadığım tüm sorularımın, Kuran’ın tam da ne demek istediğinin altları genel anlamda doldu. Anthony ROBINS, “İçinizdeki Devi Uyandırın” kitabında yoğun bir şekilde değerler konusunu işlemiş ve bu değerlerimizin tümü ile hayatımızı yönlendirdiğine şahit olmuştum. Ben de yıllar yıllar öncesinde kendisinin kitabını dikkatle okudum. Verdiği egzersizleri tek tek yaparak günlerce kafa yordum, günlerce bıkmadan usanmadan tekrarladım egzersizleri. Numerolog olduktan sonra, bizleri ilk ilgilendiren konunun yani ilk çözümlenmesi ve fark edilmesi gereken konunun, geçmişten getirmiş olduğumuz karmik nöroasosiyasyonlarımız olduğunu fark ettim. Hayatın bu sırrını çözme konusunda öyle kararlıydım ki hiç ayırt etmeden yılarca okuduğum kitaplar, yaptığım yargılamalar “Acaba ne demek istiyor?” diye tam da önyargısız yaklaşım ile almam gereken özü aldığımı şimdilerde daha da iyi fark ediyorum. Evet, değerler konusu bunun hiyerarşisi, bu değerlerimizin kavram olarak bizdeki açılımı ve bu değerleri hissetmek için bir takım kurallarımız bilinçaltı çözümlemelerimizde önemli şifreler var. Fakat numeroloji kişinin tasarımını ortaya net bir biçimde koyduğu için ilk temel başlangıç kesinlikle numeroloji ile olmak zorundadır.
Comentarios